Kasın düşük şiddette kasılması => az sayıda motor ünitenin aktive olması
Kasın yüksek şiddette kasılması => çok sayıda motor ünitenin aktive olması
Buna bağlıda kasın kuvvetini artırmak için daha fazla motor ünitenin devreye girmesi gerekecek.Kasın bu harika özelliği nedeniyle sporcu sprinter veya endurans koşucusu olarak yetiştirilebilir. Sporcunun doğuştan var olan kas yapısındaki lif özellikleri bu kararı özellikle etkiler. Örnek verecek olursak elit bir 100 metrecinin bacak kasları esas olarak FT liflerinden (%76) ve maratoncuların ise ST liflerinden (%79) zengindir. Yüzücü örneklerine baktığımız zaman ise üst kol-bacakları daha çok ST(%67) içerirken alt kol-bacaklarındaki lif tipleri koşulara nazaran farklı dağılım gösterir.Bazı sporcuların doğuştan gelen özellikleri nedeniyle bir spora daha çok yatkın olmalarında ki en büyük etkenlerden biri,kas yapısındaki bu lif değişiklikleridir.
Kas lifi çapındaki değişiklilerin cinsiyete göre de farklı olduğu bilinir.Erkek koşucular,yüzücüler ve bisikletçiler bayan atletlere göre %40/50 daha büyük kaslara sahiptir.Ancak doğuştan kas liflerinde bulunan özellikler de kişinin daha iyiyi,mükemmeli yakalamasına olanak sağlar.Sporcunun enduransını ve hızını uygun antrenman programları ile arttırmak mümkün olsa da,bu kas liflerinin tiplerinde herhangi bir değişikliğe neden olmaz.Bu yüzden doğuştan var olan fibril miktarları,bir başka ifade ile iskelet kaslarında ki ST ve FT liflerinin dağılımı aynı kalır.Bunun dışında uzun süreli ve uygun çalışma programları ile FT lifleri içindeki alt gruplarda yani FTIIa ve FTIIb bazı değişikliklerin olduğu bilinir. Yani; FTIIb lifleri hücresel değişiklikliğe uğrayarak,daha çok FTIIa liflerinin karakteristik özelliğini almaya başlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder